20 Mayıs 2016 Cuma

IŞIK / ZAHİR BABA



 
     ''Allah bazen kederi kalplere bir sır diye koyar Yunus'um, kalplerin en karanlık köseşine...''



        Yunus doğduğu köyü yeniden onardı ve yaşanabilecek bir yer haline getirdi. Bu zamana kadar okuduğum bölümler hep Yunus'un derviş olmak için aydınlanmasıydı. Bundan sonrası ise Derviş Yunus olarak etrafını aydınlarması olacak. Abakay dervişten öğrendiği şeyleri kullanması, köyü yeni yurt haline getirmesi gerçekten dergahtan çok fazla şey öğrendiğinin kanıtıydı.Farkettim de hikaye boyunca Yunus hep gezdi, hep dolaştı. Ve birçok dost edindi. Hepsinden birşeyler öğrendi yada öğretti. Bu da demek oluyor ki dervişler miskin miskin oturur diye birşey yokmuş. Adam tüm Anadolu'yu dolaştı yani.


        Bu dünyada herkesin bir sırrı ve hikayesi vardır. Bu romanda fazla şekilde bunlara rastladım. Çok sayıda dert gördüm, bir okadar da derman arama yollarına şahit oldum. Kimin yolu doğru kimin yolu yanlış belli oluyor zaten. Ayrıca Yunus ve dervişler için sözün öneminin çok büyük olduğunu anladım. Bize konuşmanın, sohbet etmenin dertleri azaltacağını yazar her zaman vurgulamaktan memnundu.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder